Tüp Bebek Tedavisinde Kanser Riski: Gerçekler ve Endişeler

Tüp bebek tedavisi, birçok çift için mucizevi bir şekilde bebek sahibi olma imkanı sunar. Ancak, tedavinin bazı yan etkileri ve riskleri olduğuna dair endişeler de mevcuttur. Bu haberde, tüp bebek tedavisinde kanser riski ile ilgili sıkça sorulan soruları ve bilimsel araştırmaların ışığında bu riskin gerçek boyutunu inceleyeceğiz.

Tüp Bebek Tedavisinde Yüksek Östrojen Seviyesi:

Tüp bebek tedavisinde yumurtaların uyarılması sırasında östrojen hormonu seviyesi normalin 5-10 katına kadar yükselebilir. Bu durum, meme kanseri riskini artıracağına dair endişelere yol açmaktadır.

Bilimsel Veriler Ne Diyor?:

Yıllardır yapılan birçok bilimsel çalışma, tüp bebek tedavisinin meme kanseri riskini artırmadığına dair net bulgular sunmuştur. Tüp bebek uygulamasından sonra iki yıl içinde meme kanseri olan vakaların tümör özellikleri, hiç tüp bebek tedavisi almamış meme kanseri hastalarıyla karşılaştırıldığında herhangi bir fark bulunmamıştır.

Risk Grubunda Olanlar:

Ailesinde veya birinci derece akrabalarında meme kanseri öyküsü olan veya henüz tespit edilmemiş meme kanseri riski taşıyan kadınlarda, yüksek östrojen düzeyi meme kanserinin klinik olarak belirgin hale gelmesini hızlandırabilir. Bu nedenle, bu gruptaki hastaların düzenli meme muayenesi, ultrasonografi ve mamografi yaptırması önemlidir.

Meme Kanseri Geçirmiş Hastalar:

Meme kanseri geçirmiş kadınlar da tüp bebek yöntemi ile bebek sahibi olabilir. Bu hastalarda, meme kanseri tedavisinde kullanılan östrojen düzeyini çok arttırmayan ilaçlar kullanılarak yumurtalıkların uyarılması sağlanmaktadır. Bu sayede gebelik sağlanabilirken, meme kanserinin nüks etme riski de artmaz.

Yumurtalık Kanseri:

Tüp bebek tedavisinde yumurtalık kanserinde minimal bir artış gözlemlenmiş olsa da, bu artış tüm hastalara bakıldığında endişe verici bir seviyede değildir. Rahim (endometrium kanseri) veya rahim ağzı (serviks) kanserlerinde de tüp bebek tedavisinin kanser riski oluşturmadığına dair bilimsel veriler mevcuttur.