Cinselik & İlişki

Evin reisi olduğunu düşünen erkekler güçlü kadınlardan kaçıyor

Kadının günlük hayatta erkekle yarıştığı ve güçlü olduğu toplumlarda, erkeklerin de cinsel açıdan kadına bakışları değişmektedir. Hâlâ evin reisi

Evin reisi olduğunu düşünen erkekler güçlü kadınlardan kaçıyor

Kadının günlük hayatta erkekle yarıştığı ve güçlü olduğu toplumlarda, erkeklerin de cinsel açıdan kadına bakışları değişmektedir. Hâlâ evin reisi olduğu ve hep daha önde olması gerektiğine inandırılarak büyütülen erkekler, güçlü kadınlar ile bir arada olduklarında çatışma içine girebilmekte. Çoğunlukla erkeklerin aktif ve dominant kadınlardan hoşlanmadığı yaygın görüşü hakim ise de artık erkekler de ipleri kadınların eline bırakmanın keyfini çıkarabilmekte. Geleneksel ilişkinin aksine kadın ve erkeğin eşit görüldüğü ilişkilerde taraflar, çekinmeden konuşabildikleri ve cinselliklerini fantezilerle renklendirebilme olasılıkları arttığı için daha başarılı olabilmektedir. İlişkilerinde açık ve paylaşımcı olan çiftler kendilerini mutlu edecek rolleri paylaşırlar ve genelde hormonları ve fantezi dünyası zengin olan, liberal olan taraf kumandayı ele alan taraftır.

Araştırmalar, cinsiyet eşitliğinin hakim olduğu toplumlarda çiftlerin daha tatminkar bir cinsel yaşama sahip olduğunu gösteriyor. Bu toplumlarda, ilişkinin niteliği ve bağı da cinsel yaşamı etkiliyor. Gerçek bir sevgi ve güven ilişkisi olan çiftler, birbirlerini tam anlamıyla hissetmek ve işlevlerini yerine getirmek istiyorlar.

Kadının güçlü olduğu toplumlarda, erkeklerin cinsel açıdan kadına bakışı değişiyor. Geleneksel rollerin dışında, kadın ve erkeğin eşit olduğu ilişkilerde, taraflar daha rahat konuşabiliyor ve cinselliği fantezilerle zenginleştirebiliyor. Bu tür ilişkilerde, roller daha dengeli bir şekilde paylaşılıyor ve genellikle daha açık fikirli ve paylaşımcı olan taraf yönlendirmeyi ele alıyor.

Geleneksel cinsiyet rollerinin hala baskın olduğu toplumlarda ise erkekler, güçlü kadınlarla bir arada olmaktan kaçınabiliyor. Ancak, zamanla erkeklerin de kadınlara liderlik rolünü devretmenin tadını çıkarabildiği gözlemleniyor. Bu değişen dinamikler, ilişkilerin daha dengeli ve tatmin edici olmasına olanak tanıyor.