Bıngıldağın kapanmasını geciktiren 5 neden
1-Beslenme yetersizliği.2-D vitamini eksikliği.3-Tiroid bezinin yetersiz çalışması (hipotiroidi).4-İskelet gelişim bozukluklarını içeren sendromlar.5-Hidrosefali (Beyin basıncını artıran, kafatasını genişlemeye zorlayan durumlar).
1-Beslenme yetersizliği.
2-D vitamini eksikliği.
3-Tiroid bezinin yetersiz çalışması (hipotiroidi).
4-İskelet gelişim bozukluklarını içeren sendromlar.
5-Hidrosefali (Beyin basıncını artıran, kafatasını genişlemeye zorlayan durumlar).
Halk arasında bıngıldak olarak bilinen ve bilimsel adıyla ‘fontanel’ olarak adlandırılan yapıdan insanın baş bölgesinde altı adet bulunuyor. Bir bebeğin kafa büyüklüğü bir yaşını bitirdiğinde yetişkin halinin yüzde 90’ına, 6 yaşının sonunda ise yüzde 95’ine ulaşıyor. Bebeğin gelişim süreci içinde bıngıldak kendi kendine kapanıyor. Ancak bıngıldağın kapanmasını geciktiren başlıca 5 neden bulunduğunu belirten Aile Hastanesi Bahçelievler Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Hamit Aytar, bunları şöyle sıralıyor:
Bıngıldağın gelişimi nasıl meydana geliyor?
Bebeklerde beyin gelişimi özellikle hayatın ilk iki yılında kafatasının gelişiminden çok daha hızlıdır. Bu nedenle baş büyümesinin nedeni kafatası kemikleri değil, beyin büyümesidir. Kafatası büyüyen beyine uyum göstererek büyüyor. Tabii ki bu kadar hızlı büyüyen yumuşak bir dokuya kemik gibi sert bir yapı aynı hızla eşlik edemiyor. Bu nedenle yaratılışta kafatası kemikleri arası kaynamamış haldedir ve geniş bağ doku yani kalın zardan yumuşak ara bağlantılarla birbirine tutunmuş gibi dururlar. Böylece beyin büyürken bu esnek bağlar yardımıyla kafatası da ona uyum sağlayarak genişleyebiliyor. Bebeğin ilk yılındaki süreçte kafa kemikleri arasındaki bağ dokudan yapılma boşluk alanlarına fontanel ya da halk arasında söylendiği gibi bıngıldak deniliyor. Kafada 6 adet fontanel var. Önde ve en büyük olanı ön fontanel, arkada bir tane arka fontanel, yanlarda da birer çift sfenoid ve mastoid fontaneller olarak isimlendiriliyor.
Bu dokunun kapanması ne kadar sürüyor?
Ön fontanel esas ebeveynlerin farkına vardığı, elle rahatlıkla hissedebildikleri ve bıngıldak diye nitelenen en büyük fontaneldir. Normalde aylar içinde yavaş yavaş, normalde 18. aya kadar tamamen kapanıyor. Diğer fontaneller ise daha küçük ve kapanma süresi daha kısa. Yaklaşık doğum sonrası 2-3 ay içinde kapanarak kayboluyorlar.
Bıngıldakların kapanma süreci nasıl oluyor?
Bıngıldakların kapanması bebeğin büyümesine bağlı olarak kafatası kemikleri de büyüyor ve kemikleşme süreci yani sertleşme oluşuyor. Yani yumuşak bağ dokudan kemikleşmeye, mesafenin kemikle kapanmasına doğru gelişen bir süreç yaşanıyor. Bu dönemde iyi beslenme, D vitamini takviyesi çok önemli. Çünkü iyi beslenme ve D vitamini kemikleşmeyi sağlayan önemli unsur.
Bebeğin birtakım hastalıklar bıngıldağın kapanmasını etkiler mi?
Beslenme yetersizliği, D vitamini eksikliği, tiroidin yetersiz çalışması olan hipotiroidi, bazı iskelet gelişim bozukluklarını içeren sendromlar gibi durumlar kapanmada gecikmeye neden olabiliyor. Ayrıca önemli bir durum olarak hidrosefali gibi beyin basıncını artıran, kafatasını genişlemeye zorlayan durumlar kafanın yumuşak kısımları olan bıngıldaklar aracılığıyla genişlemeye yol açabiliyor. Böylece de bıngıldağın kapanmasına engel olduğu gibi daha da genişletebiliyor.
Anne babalar bebeğin bıngıldağına dokunmaktan korkar. Dokunmak bıngıldağa zarar verebilir mi?
Aslında bağ doku olsa da sert bir tabaka olarak bıngıldak dokunmakla, hafif travmayla kolay kolay zarar görecek bir yapı değil. Bebeğin günlük rutin bakımlarda, taşınmasında, anne babaların eliyle hafifçe başına dokunmasından kaynaklanan bir sorun yaşanmıyor. Ancak çok sert bastırmakla, keskin bir cismin batmasıyla önemli travma olabiliyor.
Bu konuda anne ve babaların sık yaptıkları yanlışlar var mı, varsa nelerdir?
Açıkçası ebeveynler bu bölgeye karşı oldukça çekingen ve temkinli yaklaştıklarından genelde polikliniğimize yansıyan aile kaynaklı soruna genelde rastlanmıyor. Bebeği yıkarken, saçıyla uğraşırken, taşırken ‘bıngıldağına hiç dokunmamalıyım’ fikriyle hareket etmemelerini öneriyoruz.
Kız çocuklarında mı erkek çocuklarında mı daha erken, daha geç kapanıyor?
Literatürde kabul görmüş, sınıflandırılmış bir cinsiyet farkı da yok. Kız ya da erkek bebek olsun, bıngıldaklar yaklaşık aynı zamanlarda kapanıyor.
Bıngıldağın erken ya da geç kapanması bir sorun işareti mi?
Bıngıldağın geç kapanması, beyin açısından bir sorun olmayıp altta yatan nedeni erken tanımak ve o hastalıkla mücadele etmek için anlamlıdır. Bıngıldağın erken kapanması önemli bir durum. Çünkü erken kapanması, kafatasının gereğinden küçük hacimle geliştiğine, yeterince beyin gelişimine izin vermediğine işaret eder. Bu durum tıpta “Kraniyosinostozis” olarak isimlendirilir ve beyin gelişimini bozduğu gibi beyin üzerinde basınç da yaratır. İlerleyici ve ciddi boyutta olması cerrahi tedaviyle düzeltilmesini dahi gerektirir!
Geç kapanmasından süre olarak kastettiğimiz bir zaman dilimi var mıdır?
Aslında geç kapanmasından kast edilen sadece boşluk değil, kafa kaynama çizgilerinin erken kaynaması sorunudur. Bu durumun takibinde bebeğin 6-12 aylık döneminin takip edilmesi ve gerekirse cerrahi tedaviye başvurulması gerekiyor. Normal kapanma süresi olan 18 aya kadar beklenmeyebilir. Çünkü ciddi baş gelişim geriliğine, ciddi kafa şeklinde bozukluğa giden bir tablonun zamanında fark edilme ve müdahale dönemi, ilk 6-12 aylık dönemdir.
Aileler hangi durumlarda endişelenmeliler, ne zaman doktora gitmeliler?
Ailelerin bıngıldak konusunda aşırı hassas davranmaları gerekmiyor. Bebeklerin doğum sonrası rutin sağlık kontrollerini yaptırmaları çok önemli. Takiplerini yapan pediyatri hekimleri bu açıdan rutin olarak bebekleri takip ederek, olası sorundan şüphelenmeleri halinde beyin cerrahi uzmanlarına yönlendiriyor. Her bıngıldak sorunu diye nitelendirilen durum, ciddi bir sorun anlamına gelmez. Aileler hemen endişeye kapılmamalılar. Takip gerektiren önemli olmayan bir sapma ya da ailesel, hiçbir tıbbi sorun oluşturmayan bir özellik de olabilir. Kraniyosinostozis olarak isimlendirilen erken veya sorunlu kapanma durumu cerrahi tedavi ile kolayca düzeltilebilen bir sorundur. Uygunsuz kaynamakta olan kafa kemiklerinin araları açılıyor, yeniden şekillendiriliyor ve kemiklere rahat gelişmeleri ve düzgün kaynamaları için yeni bir mesafe oluşturuluyor. Bu ameliyatlar korkulacak bir beyin ameliyatı olmayıp tamamen kafatası kemikleri üzerine planlanan ameliyatlar. Ancak bu ameliyatların doğru zamanda yapılması çok önemli. Gecikmeler, düzeltilmesi çok zor ya da imkansız şekil bozukluğu ya da beyin gelişimine neden olabileceği unutulmamalıdır.